Son anketler,adaylar,2011,,anket sonuçları,il il milletvekilleri,aday isimleri,Son anketler,seçim sonuçları

22 Aralık 2010 Çarşamba

Akümülasyon tankı

Akümülasyon tankı
Akümülasyon tankları bina, otel, yurt, kamu daireleri gibi toplu yaşamın söz konusu olduğu yerlerde kullanım sıcak suyu elde etmek için kullanılan plakalı eşanjörlerle beraber kullanılmaktadır. Bu gibi yerlerde kullanma sıcak suyu talebi günü belli saatlerinde en yüksek değerlerde seyrederken, diğer zamanlarda ortalama gereken debinin altında kalmaktadır. Bu nedenle bütün muslukların aynı anda açılacağı göz önüne alınarak ( pik durum ) devrede akümülasyon tankına ihtiyaç duyulmaktadır.

26 Eylül 2010 Pazar

İşsizlik maaşı veren meslek yüksek okulu



Nişantaşı meslek yüksek okulları türkiyenin yeni üniversitelerinden biri.Yeni olması yanı sıra ilkleri ile de konuşulan bir üniversite oldu.

İstanbulun göbeği nişantaşın' da bulunan okulun mezunlarına iş garantisi vermesi ve mezun olanların iş bulamaması halinde 6 ay boyunca 1.000 tl maaş garantisi veriyor.

Nişantaşı meslek yüksek okulu aynı zamanda büyük firmalar ile yaptığı çözüm ortaklığı ile tanınmış firmalarda staj olanağı sağlıyor.

Örneğin bilgisayar programcılığını seçen bir öğrenci ;

Microsoft,türk telekom,avea ve bilge adam gibi firmalardan

İşletme yönetimi seçen bir öğrenci ;

Microsoft,kültür dershaneleri,english time,eğitim online gibi firmalarda staj imkanı sunuluyor.


Kişiye özel burs ve ingilizce hazırlık sınıfı ile de ilk olan üniversitede ek kontenjan açılan üniversite de 6 profesör'lük kaliteli bir eğitim kadrusu bulunuyor

detaylı bilgi için www.nisantasimyo.edu.tr

10 Eylül 2010 Cuma

kondar referandum sonucu

Tarihi referanduma saatler kala 2007'deki milletvekili genel seçimlerinin sonuçlarını doğru tahmin eden KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi, vatandaşın son dört aydaki sandık eğilimini ortaya koyan çarpıcı bir anket yayınladı. 

Doğan Grubu'nun siparişiyle yaklaşık üç bin kişi arasında yapılan ankete göre Haziran ayında yüzde 53,3 olarak ortaya çıkan 'evet' oyları son düzlükte yüzde 56,8'e ulaştı. Haziran ayında yüzde 46,7 olarak belirlenen 'hayır' oyları ise Eylül ayında yüzde 43,2'ye geriledi. 

Tarhan Erdem'in yaptığı araştırmalara geleneksel olarak seçimlere üç gün kala Radikal gazetesinin manşetiyle kamuoyuna açıklanırdı.

Köşe yazarı Tarhan Erdem'in sahibi olduğu araştırma şirketi KONDA, 4- 5 Eylül tarihlerinde 38 ilin, 120 ilçesinde ve 154 köy ile mahallesinde, iki gün sonra yapılacak olan referandum ile ilgili bir kamuoyu yoklaması gerçekleştirdi.

2 bin 767 denekle gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, "evet" oyu vereceklerini açıklayanların oranı yüzde 56.8, "hayır" oyu vereceğini söyleyen seçmenlerin oranı ise yüzde 43.2 oldu.

Referandumu boykot edeceğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 4.9.

Araştırma şirketinin, haziran ayından bu yana gerçekleştirdiği 4 farklı araştırma sonucuna göre de "evet" oyları artış kaydederken, "hayır" oylarında sürekli olarak bir düşüş gözlendi.

kullan

9 Eylül 2010 Perşembe

diyarbakır referandum sonucu

Diyarbakır: 

Yüzde 84.3. (Evet) 
Yüzde 15.7 (Hayır)

konya referandum sonucu

Konya: 

Yüzde 61.3 (Evet) 
Yüzde 38.7 (Hayır)

antalya referandum sonucu

Antalya: 

Yüzde 34.4 (Evet) 
Yüzde 65.6 (Hayır)

adana referandum sonucu


Yüzde 33.1 (Evet) 
Yüzde 66.9 (Hayır)

izmir referandum oyu sonucu

İzmir: 

Yüzde 27.4 (Evet) 
Yüzde 72.6 (Hayır)

ankara referandum sonucu

İstanbul: 

Yüzde 52.1 (Evet) 
Yüzde 47.9 (Hayır)

istanbul referandum sonucu

İstanbul: 

Yüzde 52.1 (Evet) 
Yüzde 47.9 (Hayır)

evet hayır oyları

Türkiye 12 Eylül'de anayasanın bazı maddelerinde değişiklik öngören maddelerin değiştirilmesini oylamak üzere sandığa gidecek..
Habertürk'ün siyasi eğilimler anketinin ağustos ayı sonucuna göre, referandumda büyük illerden İstanbulluların yüzde 52.1'i evet, yüzde 47. 9'u hayır diyecek.
Ankara'da evetçiler yüzde 59.3'e kadar çıkarken, İzmir'de hayırcıların oranı yüzde 72.6'lara kadar yükseliyor.
İzmir'de 'hayır' oyları açık ara önde çıkarken Diyarbakır'da ise yüzde 85'e yakın 'evet' oyu bekleniyor..

Erdoğan'ın 'evet' rekoru beklediği ilçe

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli Merkez Camisi'nde kıldığıbayram namazının ardından AK Parti'ye aitotobüse geçerek, meydanda kendisini bekleyen halka hitap etti.
''Ramazan Bayramı'nın, ülkemizmilletimiz, İslam dünyası için kardeşliğe, birliğe, beraberliğe, tüm insanlık için barışa vesile olmasını Allah'tan temenni ediyorum'' diyen Başbakan Erdoğan, Sultanbeyli'den ilçe bazında evet rekoru beklediğini belirtti.
Uzun zamandır Sultanbeyli'ye uğrayamadığını ifade eden Erdoğan, ''Bu bir anlamlı buluşma. Bu anlamlı buluşmanın en önemli yanı 3 gün sonra ülkemizde anayasa değişikliği paketiyle ilgili bir halk oylaması yapılacak. Biliyorum ki Türkiye'de ilçeler arasında rekoru Sultanbeyli elinde bulunduracak'' diye konuştu.

6 Eylül 2010 Pazartesi

referandum anketi sonucu

12 Eylül'de yapılacak referandumda 'evet' sonucunun çıkacağını ortaya koydu. Araştırmada 'evet'lerin yüzde 55, 'hayır'ların ise yüzde 45 çıktığı belirtildi. 

Ankete katılanların yüzde 5'i sandığa gitmeyeceğini ifade etti. BDP'nin referandumu boykot kararı almasına rağmen BDP'li seçmenin yüzde 50'si sandığa gideceğini vurguladı. 

Anket, AK Parti'nin oylarında da artış olduğunu gözler önüne serdi. Ankette AK Parti'nin oy oranı yüzde 44, CHP'nin oylarının yüzde 27, MHP'nin oy oranı ise yüzde 11 olarak çıktı.

referandum sonucu

Taraf gazetesimdem Neşe Düzel’e konuşan A&G Araştırma Şirketi'nin sahibi Adil Gür, son araştırmasına ilişkin bilgiler verdi.

Adil Gür’e, İstanbul “Evet”, Ankara ve İzmir “Hayır” ağırlıklı. Kadınların çoğu da “Evet”çi.

Adil Gür son araştırmasına ilişkin şunları söyledi:

ALTINCI AŞAMADA 'EVET'LER BİRAZ ARTTI
Anayasa değişikliği konusunda altı araştırma yaptık. 28-30 ağustostaki son araştırmamızın sonucu da, beşinci araştırmanın sonucu da çok yakın çıktı. "Evet" oyu yüzde 50.7'den yüzde 51'e yükseldi, "hayır" oyu yüzde 49,3'ten 49'a indi.

SONUÇ BDP'Lİ KÜRTLERLE KARARSIZLARA BAĞLI
Sonucu hala kararsız olduğunu söyleyen yüzde 5-6’lık kitle ile BDP’li Kürtlerin boykota uyup uymama kararı belirleyecek. Eğer BDP’li seçmen sandığa gitmezse, “Evet” ile “Hayır” arasında zaten çok küçük olan fark daha da küçülecek.

“HAYIR” ÇIKMASI ARTIK SÜRPRİZ DEĞİL
BDP boykotu sertleştirdi, artık “Hayır” çıkması sürpriz olmaz. Ege, Akdeniz, Trakyalılar yüzde 60-70 “Hayır”, Karadeniz, İç ve Doğu Anadolu yüzde 60’a yakın “Evet” diyor. Güneydoğu’da ise “Evet”çiler, boykotçuların önünde gidiyor.

5 Eylül 2010 Pazar

bugün seçim olsa anketi

Halkoylamasına bir hafta kala Başbakan Tayyip Erdoğan'a "son düzlük" anketi sunuldu. Halk oylamasındaki son viraj dönülürken yapılan ankette, "evet" oylarının yüzde 54.9 seviyesinde olduğu görüldü.
Başbakan'a önceki gün sunulan ankete göre, en çok "evet" Orta Anadolu'nun doğusundan, en çok "hayır" ise Marmara'nın batısından gelecek. Bir sürpriz de BDP'nin halk oylamasını boykot kararı aldığı Güneydoğu'da ortaya çıktı. Güneydoğu'da ankete katılanların yüzde 70,5'i sandık başına giderek oy kullanacağını açıkladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'a, halk oylaması öncesi "son düzlük" anketi sunuldu. Pollmark tarafından 29 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında Türkiye genelinde 57 ilde yapılan ve 5483 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen anket sonucunda, "evet" yüzde 54,9 "hayır" ise yüzde 45,1 çıktı.
Sadece oy vereceğini belirtenler üzerinden yapılan değerlendirmede ise "evet" oyları yüzde 56,2. "hayır" oylarıysa yüzde 43,8 olarak görüldü.
DOĞU ANADOLU-MARMARA HATTI
Ankette en yüksek "evet" oyu Orta Anadolu'nun doğusundaki illerden geldi. Bu bölgede yaşayan vatandaşların yüzde 71,1'i, 12 Eylül'de "evet" oyu kullanacağını açıkladı.
En çok "hayır" oyu ise Marmara'nın batısından çıktı. Bölgeden ankete katılan vatandaşların yüzde 63,7'si "hayır" oyu kullanacağını beyan etti.
BOYKOT DELİNECEK
Ankete katılanların yüzde 7,8'si sandığa gitmeyeceklerini söylerken, yüzde 87,2'si oy kullanacağını açıkladı. Yüzde 5 oranındaki seçmen ise "belli değil" dedi.
Halk oylamasına katılımın en yüksek beklendiği bölge Batı Marmara oldu. Bu yörede halkın yüzde 98.4'ü referandumda oy kullanacağını beyan etti. Sandığa gitme oranının en düşük olacağı bölge ise Güneydoğu Anadolu oldu. Ancak, BDP'nin boykot kararı aldığı bölgede bile referanduma katılımın yüzde 70.5 civarında olacağı tahmin ediliyor.
Anayasa paketini destekleyenlerin yüzde 14,6'sı, anayasa paketine karşı çıkanların ise yüzde 30,9'u sandığa gitmeyeceğini söyledi.
"BUGÜN SEÇİM OLSA" DA SORULDU
Ankete katılanlara, "Bugün bir seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?" sorusu da soruldu. AK Parti yüzde 39,3, CHP yüzde 23,3, MHP ise 10,2 oy aldı. Geçerli oyların dağılımından sonra şu sonuç çıktı:
AK Parti yüzde 45,5, CHP yüzde 27, MHP yüzde 11,8.
kullan

sonarın referandum anketi

CHP'ye yakınlığı ile bilinen SONAR Araştırma Şirketi 39 il, 85 belde ve 100 köyde referandum anketi yaptı.

8 bin kişiye, "12 Eylül'de Anayasa değişikliği için ne oy vereceksiniz?" diye sorulduğu anketin sonuçları Sözcü gazetesinde yayınlandı.

SONAR'ın son araştırmasına göre 'evet' oranları yükselişe geçti ve aradaki fark "kıl payı" denilecek düzeyde.

Anayasa değişikliğine 'hayır' diyenlerin oranı yüzde 50.13, 'evet' diyenlerin oranı ise yüzde 49,87 oldu.

SONAR'ın Ağustos ayı araştırmasında 'hayır' yüzde 50.87, 'evet' ise yüzde 49,13 oranında çıkmıştı.

EVET'İN 1,48'LİK ATAĞI
Ağustos ayında yüzde 1,74'le önde olan 'hayır'cıların geriledeği ve son araştırmayla birlikte 'evet'lerin atağa geçtiği aradaki farkın 0,26'ya düştüğü gözlemlendi.

28 Ağustos 2010 Cumartesi

kırıkkale sivil toplum örgütü evet diyecek referanduma

Yenidoğan Mahallesi Hüseyin Kahya Parkı'nda basın açıklaması yapan 22 STK üyesi, bastırdıkları broşürleri de halka dağıttı.
Üyeler adına açıklama yapan Zafer Vakfı Genel Başkanı Kenan Çakırca, 12 Eylülde yapılacak referandumda kendini millete karşı ayrıcalıklı görenlerle, millet iradesini savunanların ortaya çıkacağını savundu.
 Referandumda, 22 STK'nın ''evet'' oyu kullanacağını açıklayan Çakırca, neden ''evet'' diyeceklerini, ''Emeğin veözgürlüklerin topyekun saygın olması, yargıçlar devletine değil, hukuk devletine, krize, gerginliklere, çatışmalara değil seçilmişlerin iradesine ve idaresine, barış, kardeşlik ortamına demokratikleşmenin önündeki mevzuat engelinin kaldırılması ve darbecilere karşı durmak için'' sözleriyle anlattı. Çakırca, 12 Eylül'ü darbeyle kirlettiler, 'evet' ile temizleyeceğiz'' dedi.
 Anayasa değişikliğine ''evet'' oyu verme konusunda karar alan kuruluşlar şöyle:
 Anadolu Genç İşadamları Derneği (AGİAD), Bab-ı Ali Vakfı, Beşinci Mevsim Derneği, Dolunay Derneği, Geylani Hizmet Vakfı, Hasret Derneği, Hayrat Vakfı, İhya-Der, Kırıkkale İlim Yayma Cemiyetti, Kırıkkale İHL Mezunları ve Mensupları Derneği, Memur Derneği, Küm-Der, Keder, Seher Derneği, Teknik-Der, Tüm Çader, Vuslat Eğitim Kültür ve Çevre Derneği, Yeni Asya Gazetesi Vakfı, Yağmur-Der, Zafer Vakfı ve Ravza İlim Kültür Derneği.

referandumda evtçiler taksimde

referandum anketi,referandum sonuçları

Bu büyük gücü kamuoyuna tanıtmak için 'Evet'ler bir araya geliyor, gruplar birleşiyor. Ortak hareket edenlerin sayısı 100 binleri geçti. Daha fazla eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi için 'Evet' diyenlerin Facebook'ta hayata geçirdikleri "EVET"çi sayfaların buluşmasına kamuoyundan büyük destek geldi.Sosyal paylaşım siteleri ile referandumda 'EVET' oyu kullanacak olanların Tüneldeki basın açıklamasına ünlü sanatçılar, sporcular, akademisyenler, gazeteciler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda Facebook kullanıcısı katılıyor.
Sivil Anayasayı destekliyorumhttp://www.facebook.com/Sivilanayasayidestekliyorum  ve
Referanduma Evet http://www.facebook.com/12eylulreferandumunaEVET  sayfalarının 100 bin kişiyi bulan üyeleri 29 Ağustos Pazar günü saat 12.00'de Taksim'de buluşacak.

26 Ağustos 2010 Perşembe

en son referandum anketi sonucu

Son referandum anketine göre karar veren kararsızlar 'Hayır' cephesinede bir kıpırdanma oluştururken 'evet' cephesinde de yükselme var.

ANDY-AR Araştırma Şirketi'nin 24 ilde toplam  bin 561 kişi ile görüşerek yaptığı referandum anketine göre 'evet' oranı kamuoyuna açıklanan son araştırmalarda olduğu gibi önde ve düzenli bir artış da söz konusu. Araştırmaya göre 'Evet' diyenler: yüzde 48,4, 'Hayır' diyenler; yüzde 41,4 'Kararsızlar' ise 10,5 oranında.

Kararsızlar dağıtıldıktan sonra bu oran, 'Evet' diyenler; yüzde 53,4, 'Hayır' diyenler ise; yüzde 46,6 oranında çıkıyor.

ANDY-AR'ın raporuna göre kararsız seçmenin belli bölümü de referanduma sayılı günler kala artık karar vermiş ve bu durum 'hayır'cıların da yükselmesine neden olmuş durumda.

Şirket 
geçtiğimiz ay yayınlanan raporunda 14,3 oranında olan 'kararsızların' son çalışmada yüzde 10,5'e düştüğünü, tercihini yapan 4,2 oranındaki kararsız seçmenin de 'Hayır' oylarının artmasında etkili olduğunu belirtiyor.



25 Ağustos 2010 Çarşamba

yarın seçim olsa ak partinin oyu

SON ANKETE GÖRE OYUMUZ YÜZDE 42.5
İşte Çelik'in o sözleri

Ak Parti dışındaki diğer partilerin Türkiye'nin tamamında etkinlik gösteremediğini ileri süren Hüseyin
Hüseyin Çelik AKP'nin oy oranını açıkladı
Çelik, 'BDP de MHP de CHP de her yere çekinmeden gidebilmelidir. Yerelleşme kabul edilebilecek bir durum değildir. AKP öyle değildir. AKP’nin oyu son çıkan ankete göre %42,5. CHP ve MHP Türkiye’nin her yerinde siyaset yapabilen siyasi partiler olmalıdır. AKP 63 ilde 1., diğer illerde 2.partidir.' diye konuştu.

24 Ağustos 2010 Salı

18 dernek evet dedi

Ümraniye İl Dernekleri Platformu, düzenlediği bir basın toplantısı ile 12 Eylül'de yapılacak referandumda "Evet" oyu kullanacaklarını açıkladılar. Platform, yaptığı açıklamada demokratikleşme vurgusu yaptı.
Çeşitli il derneklerinin bir araya gelerek oluşturduğu Ümraniye İl Dernekleri Platformu, Ümraniye Sondurak Mevkii'nde bulunan Gümüşhaneliler Derneği'nde düzenlediği bir basın toplantısı ile 12 Eylül'de yapılacak referandumda evet oyu kullanacağını söyledi. Hükümetçe hazırlanan yasanın demokratikleşme yolunda önemli bir adım olduğunu ifade eden platform, 12 Eylül'e verilecek evet oyları ile Türkiye'nin özgürlükler alanında büyük mesafe kat edeceğini söyledi.
Anadolu Rumeliler, Van, Yozgat, Sivas, Gümüşhane, Bayburt, Bolu, Kastamonu, Rize, Erzurum, Ordu, Serhat İlleri-Kars-Ardahan-Iğdır, Bingöl, Tunceli Çemişgezek, Çorum, Sinop, Çankırı, Şile Ağva derneklerinden oluşan Ümraniye İl Dernekleri Platformu'nun açıklaması şöyle:
            "Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmak, büyümesini ve gelişmesini engellemek ve kardeşlik bağlarını koparmak isteyenlere, bu ülkenin geleceği için, birlik beraberlik ve kardeşlik için tek vücut olduğumuzu göstermek için bugün burada bu açıklamayı yapmak için bir araya geldik.
            Ülkemizde bugün dahi vesayetten kurtulamamış bir demokrasi vardır. Vesayetten kurtulmuş, sivil ve demokratik bir anayasa özlemi içerisinde olan halkımızın hislerine tercüman olacak bir değişim ile karşı karşıyayız. Bu değişim tam anlamı ile halkımızın isteklerini karşılamasa da bu konuda atılan en önemli adım olduğunu düşünüyoruz. Sivil ve demokratik anayasa özlemi içerisinde olan herkesin atılan bu adıma destek vermesi gerektiğine inanıyoruz
            Bizler sivil toplum kuruluşu temsilcileri olarak bu değişikliği birileri istiyor diye destekleyip, birileri istiyor diye de desteklememe durumunda değiliz. Bu bir seçim değil, anayasa değişikliğinin halkoylamasıdır. Bu anayasa değişikliği ne evet diyen siyasi partilerin tekelindedir, ne de hayır diyenlere rağmen yapılan bir değişikliktir.

Bizler bu değişiklik paketinin bir siyasi partinin anayasası olarak görülmesini kabul etmiyoruz. Bu anayasa değişikliğini halkın anayasası olarak görüyoruz. Yapılan değişiklikler değişikliği yapan siyasi parti menfaatine değil halkın yararına yapılan değişiklikler olduğuna inanıyoruz. Doğru yapılan kimin tarafından yapılırsa yapılsın desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.
            Özgürlükler için, hukukun üstünlüğü için, terörün beslendiği alanları yok etmek için, birlik beraberlik ve kardeşlik içerisinde yaşayabilmek için, ülkemizin insanımızın ve özellikle çocuklarımızın geleceği için demokratik ve sivil bir anayasaya atılan bu adımı desteklediğimizi tüm kamuoyuna açıklıyoruz.
Pakette yer alan maddelerle darbe anayasasında önemli bir değişiklik yapılmış olacak, kısmen de olsa ülkemizin hak ettiği sivil, demokratik ve özgürlükçü anayasal hakların önü açılmış olacaktır.
Geleceğimizi oylayacağımız bu referandumda, yargı bağımsızlığının sağlanması, anayasa mahkemesinin yapısının geniş katılımlı şekle kavuşması, darbelerin bir daha yaşanmaması, fişlemenin tarih olması, her türlü vesayetin ortadan kalkması, sendikal haklara kavuşulması ve daha birçok hukuk, demokrasi ve özgürlük maddeleri için, anayasa'nın değiştirilmesine sivil toplum kuruluşları olarak 'EVET' diyoruz.
Bu değişiklerin bizi hak ettiğimiz hukuk ve yaşam standartlarına bir adım daha yaklaştıracağına inandığımız için 'EVET' diyoruz.
 Özlemini duyduğumuz özgürlük ortamının kapısını aralayacağı ve sivil bir anayasanın ilk adımı olacağı için 'EVET' diyoruz.
            Tamamı ile sivil bir anayasa yapıldığı ve tam demokrasiye geçildiği günleri özlemle bekliyor, siz değerli basın mensubu arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, saygılar sunuyoruz."

22 Ağustos 2010 Pazar

referandum anketi

Temmuz ayı sonuçlarına göre referandumda Anayasa değişikliğine destek, önceki aya oranla 9.4 puan artarak 45.8’den 55.2’ye yükseldi. “Hayır” oyları ise 54.2’den 44.8’e geriledi.



elezığda referanduma evet

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Elazığ Şubesi'nde düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Elazığ İlim ve Hayra Hizmet Vakfı Başkanı Resul Şahin, anayasalarınfarklı siyasi düşünce, kanaat, inanç, sosyal sınıf ve statüden insanların barış içinde bir aradayaşamasının ortak kurallarını gösterentoplumsal sözleşmeler olduğunu ifade etti. Şahin, ''Yürürlükteki 1982 Anayasasıolağanüstü bir dönemde yapıldığı içintoplumsal barışın sağlanmasında ve sorunların çözümünde yetersiz kalmaktadır. Kişilere karşı devleti koruyan ve halk iradesi üzerinde vesayetçi bir anlayışın ürünü olan 1982 Anayasasının değişmesi ve insan haklarına dayalı, sivil bir anayasanın hazırlanması konusunda toplumda görüş birliği oluşmuştur'' dedi.
Şahin, 1982 Anayasası'nın 1990'lı yıllardan sonra 83 maddesinin değiştirildiğini, ancak bu değişikliklerin hiçbirinin vesayetçi ruhuna dokunmadığını dile getirerek, şunları söyledi:
''İçerdiği maddelerle birçok konuda özgürlüklerin alanını genişletecek, halkiradesi üzerindeki vesayet araçlarını zayıflatacak bu değişiklikleri, yeterli olmamakla beraber çok önemli buluyor; halkımızın değerlerine uygun,ihtiyaçlarına cevap verecek sivil, özgürlükçü ve adaleti tesis etmeyi amaçlayan yeni bir anayasa talebimize kapı aralayacağı ümidiyle destekliyoruz. Elazığ'da bulunan 50 sivil toplum kuruluşu olarak 'evet' diyoruz. Tüm halkımızı 12 Eylül referandumunda 'evet' demeye çağırıyoruz.

referanduma evet

Gündoğdu, Memur-Sen Afyonkarahisar İl Temsilciliği tarafından Garden Kale Otel'de verilen iftar yemeğine katıldı. Burada birkonuşma yapan Gündoğdu, referandumda'evet' denilmesi için Memur-Sen'insorumluğunun çok fazla olduğunu kaydetti. Gündoğdu, Memur-Sen'in 'hayır' demeye hakkı olmadığını belirterek, bu yüzden 'evet' demek zorunda olduklarını ifade etti.
Gündoğdu, şunları kaydetti:
''Böyle bir sorumluluğumuz var. Dün toplu sözleşme istiyorduk, şimdi toplu sözleşme hakkımız pakette. Dün yargı reformuna ihtiyacımız vardı, 367 dayatması ile 411 milletvekilinin başörtülü kızların üniversitede serbestçe yapılsın dediği kararı 7 yargıcın yok sayması bu ülkenin demokratik devlet değil, yargıçlar devleti olduğunu göstermektedir. Açık söylüyorum. Başörtüsü gibi evrensel olgumuzun gereği doğuştan gelen haklar yasa ile anayasa ile serbest kılınamaz yasa ile anayasa ile yasaklanamaz hiçbir yargıcın da bunu yasaklamaya gücü yetmez.''
Gündoğdu, anayasa paketinin 'darbecilerle hesaplaşmayı' beraberinde getirdiği ve 'darbecileri koruyan' geçici 15. maddeyi anayasadan çıkarttığını hatırlatarak, ''Milletin bu zamana kadar yapmış olduğu en güzel  bu olacaktır. Referandumda evet denmesi ile 72 milyonu kucaklayacak öteki oluşturmayacak milletin anayasasını oluşturmak üzere evet ufkudur ki, Memur-Sen ailesine düşen en önemli görev de budur'' dedi.

AKparti referandum anketleri sonuçları

İktidar partisi, demokratikleşme sürecinin önemli bir merhalesi olarak gördüğü12 Eylül’deki referandumu çok önemsiyor. Sandıktan “Evet” oyu çıkması için yoğun bir kampanya yürütürken, siyasi hesabın seçimde görülmesini istiyor.
Doğrusu da budur. İlk defa anayasaya sinmiş 12 Eylül ruhunu temizleme, temel hak ve özgürlük alanlarını genişletme çabasının kısır siyasi çekişmeye heba edilmesi, ülkenin geleceği için yazık olur.
Hesabı olan, çok değil 2011 Haziran-Temmuz döneminde yapılacak genel seçimde bu hesabı görür, istediği siyasi partiyi iktidara taşır veya muhalefete mahkum eder.
O halde son durum nedir?
AK Parti üç ayrı araştırma kuruluşu Denge, ANAR ve Metropol’e kısa aralıklarla anketler yaptırıyor, il il toplumun nabzını ölçüyor. Üç şirketin verileri birlikte değerlendirildiğinde, “Evet” oyları yüzde 54-56 aralığında değişiyor.
Oy artışında, MHP ve BDP tabanından “Evet” oylarına yönelişin etkili olduğu söylenebilir. PKK’nın “eylemsizlik kararı” ve BDP’nin boykot kararını yeniden gözden geçirme girişimleri, mevcut eylem planlarının kitlesel nitelik kazanamaması ve ilave olarak Ramazan ayının kutsallığı çerçevesinde görülmelidir.
Ramazan’da kan dökülmesi halinde tabanda yaratacağı infialin şiddetini tahmin eden terör örgütü ve siyasi uzantıları, halkın demokratik iradesine çarpan boykot kararını gözden geçiriyor . “Devletle anlaşıyoruz” söylemi ise referandum öncesi kuyruğu dik tutmanın başka türlü ifadesidir.
Eylem kabiliyetinin sıfırlandığı kış aylarında genellikle “ateşkes” ilan eden PKK, Ramazan’da yeni bir oyun peşinde. Mecliste anayasa değişikliği oylamalarında “Evet” oyu kullanmayan ve demokratik açılımı akamete uğratanlar, tercihlerini değiştirmek için, sandığa üç beş gün kala nasıl bir gelişme bekliyor olabilir?
Yine de yanılmayı çok isterim. Akan kanın durması için samimi olurlar, şartsız silah bırakıp barış sürecine katkı sunarlar. Terör ve şiddet, demokratikleşme çabaları önündeki en büyük engeldir.
Tekrar ana konumuza dönecek olursak, SP ve BBP tabanının büyük ölçüde “Evet” yönünde oy kullanacağı tahmin ediliyor. Genel kanı bu yöndedir. Ancak, Erbakan çizgisindeki “Ulusalcı” grubun “Hayır” kullanma ihtimali yabana atılmamalıdır.
Referandumdaki evet-hayır dengesini değiştirecek ve nüfus yoğunluğu birinci sırada olan İstanbul’da ibre, “Evet” yönünde. Ankara’da tersi. Son yerel seçimde CHP ve MHP oylarını topladığınızda, Ankara’da “Hayır” oylarının az farkla da olsa öne geçmesi doğal karşılanabilir.
Tahmini olarak bölgesel oy dağılımı yapıldığında; Orta Anadolu, Hatay’dan başlayarak Doğu’ya uzanan Güneydoğu hattı, Doğu’dan Kars’a doğru uzanan ve Karadeniz’in doğusunu kapsayan bölge “Evet” oylarının yüksek olduğu bölgeler. Ege, Akdeniz ve Trakya’da “Hayır” oylarının genel olarak “Evet” oylarının üzerinde olduğu anlaşılıyor.
Aslında bu tablo, son seçim sonuçlarının bölgesel dağılımı yapıldığında siyasal tercihlerin referandumda da hayli etkili olacağı sonucunu doğuruyor. Oysa
burada önemli olan, ideolojik saplantılara teslim olmadan ülkenin gelecek projeksiyonuna göre tercihlerin belirlenmesidir.
Her şeye rağmen, 12 Eylül Anayasası’nın değiştirilerek daha demokratik bir metne dönüştürülmesi çabasına iktidar partisi oyları üzerinde teveccüh gösterilmesi, toplumsal olgunluğun geldiği aşamayı göstermesi bakımından önemlidir.
Burada dikkat çekmek istediğim bir başka husus, “kararsız” seçmen kitlesinin giderek safını belirlemeye başlamasıdır. Üç araştırma kuruluşunun anketlerinde başlangıçta yüzde 30-35 aralığında gözüken “kararsız” seçmen kitlesinin yüzdesi, şimdi 20’nin altına düştü. Liderlerin meydana çıkmasından sonra tercihlerin giderek yüksek oranda belirginleşmesi, 12 Eylül’e doğru performanslarının önemini daha da arttırıyor.
Son düzlükte “Evet” oyları önde ve ibre yukarı doğru...
Şunu kabul etmek gerekir, Türkiye’deki siyasal tercihlerin dağılımı, çoğu zaman sosyolojik kriterlerle açıklanmayacak kadar girifttir. İki seçim arasında kitlesel oy kaymalarının olmayacağı varsayımı, Türkiye’de yıkılmıştır.
Bazen bir cümle, bir bakış, bir söz sonuca doğrudan etki yapabiliyor, 7.4 şiddetinde hasara yol açabiliyor. Referanduma kalan sayılı günler, bir maçın uzatma dakikaları gibidir, hataların telafisi güç olduğu evredir.
Umarım, Türkiye, daha aydınlık bir geleceğe “Evet” der. Tersi olursa da halkın iradesine herkesin saygı göstermesi gerekir.

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Bir daha darbe olmasın diye 'evet'

Ünlü yönetmen Sinan Çetin, referandumda 'evet' oyu kullanacak. Çünkü bunun darbelere son vereceğine inanıyor. Anayasa paketine 'Hayır' demek için hiçbir gerekçe olmadığı düşüncesinde. Çetin, çevresindeki 'hayır' demeyi düşünen aydınların hiçbirinden gerekçeleri konusunda tatmin edici cevap alamamış. "Bu korkunç bir ideolojik cehennemdir." diyor.
Demokratik açılım sürecine verdiği katkıyla öne çıkan Yönetmen Sinan Çetin, anayasa değişikliğine de destek veriyor. 12 Eylül referandumunda 'evet' oyu kullanacağını açıklayan Çetin, 'hayır' demeyi düşünen kesimlere yönelik de ilginç tespitler yapıyor. "Rastladığım bütün aydınlara soruyorum, 'hayır' diyenlerden tek bir tatmin edici cevap alamadım." derken 12 Eylül'de en büyük zararı Türk aydınının gördüğüne işaret ediyor. Bazı kesimlerin referandumda 'evet' oyu vermeleri halinde bunun AK Parti'ye yarayacağı yönünde düşünceler olduğuna dikkat çeken Çetin, "Bu korkunç bir ideolojik cehennemdir." nitelemesinde bulunuyor. Bu kişileri de 'tribünlere güzel hareketler yapan ama gol atmayı hiç düşünmeyen gösteriş meraklısı kötü futbolculara' benzetiyor. Ünlü yönetmen, "Bu bir kolektif aymazlık, davranış bozukluğudur. Velev ki oylar AK Parti'ye gitse ne olacak? Beğenirsem bir dahaki seçimde oy atarım, beğenmezsem atmam. Referandumda 'evet' oyu veren, isterse seçimlerde 'hayır' oyu verir. Sonuçta iki kere oy kullanma hakkı var." ifadelerini kullanıyor.
Sinan Çetin, demokratik çıkışlarıyla ön plana çıkan bir yönetmen. İki ağabeyi 12 Eylül darbe döneminde hapse düşüp işkenceler görmüş, kendisi de gözaltına alınmış. O yıllar onun için adeta bir korku filmi gibi geçmiş. "12 Eylül benim için korkunun zamanıdır. Sokaklarda, parklarda evlerde her an kollarımıza bir kelepçe vurulacak, korkunç işkencelerin olduğu odalara tıkılacağız korkusuyla yaşanan anların bütünüdür. 1980 can dostlarımın yıllarca hapiste yatıp, bir deri bir kemik çıktığı, büyük bir korkunun topluma hakim olduğu, rezalet ve iğrenç bir dönemdir." diye özetliyor. İki ağabeyinin de suçsuz yere yıllarca işkence gördüğünü anlatırken, "Dünyanın en şeker insanı siyasi işlerle hiçbir ilgisi olmayan Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nde çalışan ağabeyimi bile hapse attılar. Andımızı öğretmek için o askerlerin yaptığı işkenceler akıl almaz." diyor. Darbelerin toplumda kapanması zor, derin yaralar açtığının altını çizen yönetmen, "Darbe yapan generallerin Türk milletini askerlikten soğutma suçundan yargılanması gerekir." yorumu yapıyor. Belki de bu nedenle referandumda 'hayır' denmesine bir anlam veremiyor. "Anayasa değişikliğinin yetersiz bulunmasına itirazım yok." diyen Çetin, "Fakat yetersiz olsa bile darbe olmasını engelleyecek bir kanuna 'hayır' deme gerekçelerini de anlamıyorum." diye ekliyor. Bunu 'ideolojik körlük' olarak nitelerken kendi 'evet' oyunun gerekçelerini şöyle açıklıyor: "Devletin seçilmişler tarafından yönetilmesini sağlamak, atanmışların seçilmişlerin iş yapmasını engellemek için anayasanın arkasına saklanmasını engellemek ve bir daha darbe olmamasını garanti altına almak adına atılacak her adıma evet diyorum."

12 Eylül ittifakı



‘Hayır’ cephesi birlikte ilk pozunu verdi. CHP, MHP ve DP, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği panelde vatandaşlara, “Ülkenin kaosa sürüklenmesini istemiyorsan ‘hayır’ de” çağrısı yapıldı

Anayasa değişikliği için referandumda ‘hayır’ oyu verilmesi için ayrı ayrı mitingler düzenleyen muhalefet, bu sefer Eskişehir’deki bir seminerde bir araya geldi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP MYK Üyesi Süheyl Batum, DP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez ve Doç. Dr. Ümit Kocasakal, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin düzenlediği panelde referandumda ‘hayır’ oyu istedi. Konuşmacılar, “Ülkenin kaosa sürüklenmemesi için sağ sol demeden hayır oyu” kullanılmasını istedi.

AKSU’DAN SONRA ARINÇ

Ünlü sanatçı Sezen Aksu’ya tepki toplayan ‘Sazan Aksu’ yakıştırmasını yapan Batum, paneldeki konuşmasında bu defa da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a hakaret etti. Arınç’ın ulusal bir gazeteye “12 Eylül’de neden ‘evet’ denmesi gerektiği” konusunda yazdığı yazısını eleştiren Batum, “Neler söylemiş? Eskiden olsa, tabi çok değerli bir politikacı olduğu için (Başkası olsa neler yumurtlamış derdik). Ama çok ayıp olur. Arınç’a göre. Bütün vatandaşlarımızın hayatını doğrudan ilgilendiren haklarmış. Öyle buyurdu, Zerdüşt. Pardon, Bülent Arınç” dedi.

BAŞÖRTÜLÜLERE HAKARET

Doç. Dr. Ümit Kabasakal’ın, “AK Parti kendi burjuvazisini oluşturdu derken orada bir sembol var. Nedir? 4x4 cipe binen, başı kapalı, ama yüzünde 17 kilo boya olanlar. Bunlar Armani markalı başörtüsü giyenler” diyerek başörtülülere hakaret ettiği panelde, MHP’li Oktay Vural da, “12 Eylül’ün üzerinden 30 geçtikten sonra hesap sormaya kalkıyorsan, buna kimse de inanmaz” dedi. Paneli; CHP Eskişehir Milletvekili Murat Sönmez, MHP Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil, DSP’li Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da takip etti. • HABER MERKEZİ

‘Evet’ takıntısı

CHP Antalya İl Başkanı Özer Ülken, Antalya Emniyeti’nin kentin çeşitli yerlerindeki panolara asılan “Madde bağımlılığına hayır, yaşama evet” yazılı afişlerinin toplatılması istemiyle valiliğe başvurdu. Ülken, gerekçe olarak afişin referandumda ‘evet’ propagandası anlamına geldiğini söyledi.

Darbe anayasası ne kadar değişse sevaptır

Prof. Baskın Oran: “Oyum kesinlikle evet. Nedeni de, darbe anayasasını tümüyle değiştirmenin imkansız olduğu bir dönemde onu ne kadar değiştirseniz sevap olmasıdır. Anayasa yargıçların devleti denetlemesine onay veriyor ama yargıçların denetlenmesine olanak vermiyor. Yargıçlar birbirlerini seçip duruyorlar ve bu sistem denetim dışı. Şimdi bir denetim mekanizması oluşacak Ayrıca yüce divan deşikikliği, sivillerin askeri mahkemede yarglanmaması, askerlerin bazı koşullarda sivil mahkemede yargılanması, sakat ve çocuklara pozitif ayrım getirilmesini de destekliyorum. Onun için oyum kesinlikle evettir.”

referandum Seçmen Bilgisi Sorgulama

12 eylül referandum Seçmen Bilgisi Sorgulama

http://www.anayasapaketi.net/content/secmen-bilgisi-sorgulama

ANAYASA DEĞİŞİKLİK PAKETİ HAYATIMIZI NASIL DEĞİŞTİRECEK?

Anayasa Mahkemesi neşter atsa da Anayasa değişiklik paketinde çok köklü yargı reformları var. Yeni değişiklikler referandumda kabul edilirse darbecilere yargı yolu açılacak

Sendikalaşmada ve işçi haklarında devrim gibi adımların atıldığı reform paketiyle birlikte askere sivil yargı yolu açılırken HSYK ve YAŞ kararlarına da itiraz hakkı geliyor

Anayasa değişikliği üzerinde yapılan kısmi iptallere rağmen, özellikle yargıda köklü değişiklikler öngörüyor. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yapısı nitelik ve nicelik olarak değişiyor. Yüksek Mahkeme önceki gün verdiği kısmi iptal kararı iki başlıkta toplandı. Bunlardan ilki, AYM ve HSYK’da çoğunluğun görüşünün hakim olmasının önünü tıkayan, geniş tabanlı temsil esasını güçlendiren düzenlemeydi. Mahkeme, her boş üyelik için ilgili kurumlar tarafından gösterilecek üçer adaya değil, ancak bir adaya oy verilmesine ilişkin düzenlemeyi iptal etti. Diğer konu ise, HSYK’ya Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan seçilecekler arasında yer alan “iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri ve üst kademe yöneticileri” ibaresi oldu. Cumhurbaşkanı bunların dışında kalan seçeneklerden seçim yapabilecek. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yeni durumdaki yapısı özetle şöyle olacak:

POZİTİF AYRIMCILIK

Kadınlar lehine yapılacak düzenlemeler bundan böyle eşitlik ilkesine aykırı olarak değerlendirilemeyecek. Engelliler başta olmak üzere “özel surette korunması gereken kesimler” için yapılacak her türlü değişiklik de bu kapsamda yer alacak.

EŞİTLİK İLKESİ

Anayasanın “Kanun Önünde Eşitlik” başlıklı 10’uncu maddesinin 2’inci fıkrasına, “Bu maksatla alınacak tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Çocuklar, yaşlılar ve özürlüler ile harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz” ibaresi ekleniyor.

GREV VE LOKAVT HAKKI 

Anayasa’nın “Grev Hakkı ve Lokavt’ başlıklı 54’üncü maddesinde değişiklik yapılıyor. Grev esnasında oluşan maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, iş yeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılıyor.

YAŞ KARARLARINA YARGI
Anayasanın, “Yargı Yolu” başlıklı 125’inci maddesinde değişiklik yapılarak Yüksek Askeri Şuranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açılıyor.Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacak, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacak.

DARBECİLERE YARGI YOLU
Anayasanın, 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi’nde görev alanların yargılanmasını önleyen, geçici 15’inci maddesi yürürlükten kaldırılıyor.

FİŞLEMEYE KARŞI KORUMA 

Pakette yer alan bir başka önemli değişiklik ise kişisel verilerin korunması hakkındaki düzenleme. Fişleme eleştirileri alan daha önceki yasal düzenleme, anayasal temele oturtuluyor. Anayasa’nın, “Özel Hayatın Gizliliği” başlıklı 20’inci maddesinde değişiklik öngürülerek kişisel verilerin saklanmasında ve kullanılmasında bireylere anayasal güvence sağlanıyor. Yeni düzenlemeye göre, kişilerin ırk, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep veya diğer inançları, dernek, vakıf ve sendika üyeliği, sağlık ve özel yaşamları ve her türlü mahkumiyetleri ile ilgili kişisel veriler işlenmesi yasaklanacak. Bu tür kişisel bilgiler üçüncü kişilere verilemeyecek, açıklanamayacak.

ASKERİ YARGITAY

Anayasa’nın, 156’ıncı maddesinde değişiklik yapılarak Askeri Yargıtay üyelerinin disiplin ve özlük işlerinde askerlik hizmetinin gereklerine bakılmayacak. Bunun için hakimlik teminatı esasları dikkate alınacak.

SEYAHAT HÜRRİYETİ 

“Seyahat Hürriyeti” başlıklı 23’üncü maddede yapılan değiişiklikle yurt dışı yasağını sadece hakim kararına bağlı olarak sınırlandırabilmesi hükme bağlanıyor.

SENDİKA KURMA HAKKI

Anayasa’nın “Sendika Kurma Hakkı” başlıklı 51’inci maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılıyor. Böylece, bir kişinin aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olmasının yolu açılıyor.

OMBUDSMANLIK GELİYOR

Anayasa’nın “Dilekçe Hakkı” başlıklı 74. maddesinde değişiklik yapılıyor. “Kamu denetçiliği” (ombudsman) oluşturuluyor.

MEMURA YENİ HAKLAR
Memurların disiplin kovuşturması konusunda hükümler getiren 129’uncu maddesinde değişiklik yapılarak, uyarma ve kınama cezaları da yargı denetimine açılıyor.

PARTİLERE MALİ DENETİM

Siyasi partilerin mali denetimi 2010 yılından itibaren ise Sayıştay’a geçecek.

YERİNDELİK DENETİMİ ASLA YAPILAMAYACAK

Anayasa değişiklik paketi taslağında, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin, yürütme ve yasama organının yaptığı düzenlemeleri tartışmalı bir şekilde iptal etmesi sonrası yaşanan “yargı vesayeti” tartışmalarına son verecek düzenleme de yer aldı. Pakette, Anayasa’nın 125’inci maddesinde yapılan değişiklik önerisiyle, yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı vurgusu yapıldı. Anayasa Mahkemesi’nin çok tartışmalı 367 kararı, yapılacak düzenlemelerin Anayasa’nın başlangıç ilkeleri ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeler yönünden de denetime tabi tutacağı yönünde aldığı kararlar, kamuoyunda tartışma yaratmıştı.

HSYK’nın yapısını düzenleyen 159’uncu maddesinde yapılan değişiklikle, halen 7 olan HSYK’nın üye sayısı 22’e, 5 olan yedek üye sayısı ise 12’a çıkarılıyor. HSYK, 3 daire halinde çalışacak. HSYK’nın Başkanı, Adalet Bakanı olmaya devam edecek. Kurulun “meslekten çıkarma” cezasına ilişkin kararlarına itiraz yolu getirilecek. Diğer kararlara itiraz yolu kapalı. Anayasa’nın “Hakimler ve Savcıların Denetimi” başlıklı 144’üncü maddesi de yeniden düzenleniyor.

HAKİMLİK TEMİNATI

Teklifte Anayasa’nın 157’inci maddesinde de değişiklik öngörülüyor. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri için de hakimlik teminatı getiriliyor.

AİLENİN KORUNMASI

“Ailenin Korunması” başlıklı 41’inci maddesinde öngürelen değişiklikle çocukların korunmasında devletin yükümlülğü artırılıyor.

TOPLU SÖZLEŞME HAKKI

Anayasa’nın 53’üncü maddesinde değişiklik yapılarak memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanınıyor. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde, taraflar Kamu Görevlileri Kuruluna başvurabilecek. Kurul kararları kesin ve toplu sözleşme hükmünde olacak. Toplu sözleşmenin emeklilere yansıtılmasının yolu da açılıyor.

BAŞKANLIK DİVANI 
Anayasa’nın, Meclis’in Başkanlık Divanının oluşumunu düzenleyen 94’üncü maddesinde değişiklik yapılara divanın görev süresi iki yıla indiriliyor.

Anayasa Mahkemesinin kuruluşunu düzenleyen 146’ıncı maddesinde değişiklik yapıldı. Halen 11 asıl 4 yedek üyeli olan mahkeme, 17 asıl üyeden oluşacak. Mevcut yedek üyeler de doğrudan asıl üye olacak. Üye seçimi TBMM ve Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak. Üyeler, 12 yıl için seçilecek. AYM’nin çalışma ve yargılama usulünü düzenleyen 149’uncu maddesinde değişiklik yapılıyor. Bireysel başvuru hakkı da tanınan mahkeme iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışacak.

EKONOMİ KONSEYİ

Anayasa’nın, 166’ıncı maddesinde değişiklik yapılarak, “Ekonomik ve Sosyal Konsey” Anayasa kapsamına alınıyor.

MECLİS BAŞKANI VE KOMUTANLARA YÜCE DİVAN YOLU

Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkilerini düzenleyen 148. maddesinde değişiklik yapılarak, kişisel başvuru hakkı tanınıyor. Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanacak. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilecek. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucu verdiği kararlar kesin olacak. Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki Anayasal hak ve özgürlüklerden birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla ve kanun yollarının tüketilmiş olması şartıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilecek. Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamayacak.

ASKERE SİVİL YARGI
Anayasanın “Askeri Yargı” başlıklı 145’inci maddesinde değişiklik yapılarak Askeri yargının görev alanı yeniden belirleniyor. Askeri mahkemeler, asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olacak. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve işleyişe karşı suçlara ait davalar her durumda adliye mahkemelerinde görülecek. Siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak.

Etiketler

sayaa

yükleme oyunları seçim sonuçları
 
sayfa_f1d9fabdd31b3d2d.html