Son anketler,adaylar,2011,,anket sonuçları,il il milletvekilleri,aday isimleri,Son anketler,seçim sonuçları

27 Eylül 2009 Pazar

Anavatan partisi 31 ekimde tarih oluyor

DP Genel Başkanı Cindoruk, kabulde yaptığı konuşmada, Anavatan Partisi ile yürüttükleri birleşme sürecinin tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, ''31 Ekim günü Atatürk Spor Salonu'nda her iki parti ortak kongre yapacak ve Demokrat Parti Adı altında birleşeceğiz'' dedi.

OSTİM'in yurt dışında da örnek alınan çok önemli bir yapı olduğunu ifade eden Cindoruk, geçmişte olduğu gibi ''İşletmeler Bakanlığı''nın kurulması gerektiğini savundu.

OSİAD Başkanı Keskin de işletmelerin tahsilat ve karşılıksız çek-senet konularında sıkıntılar yaşadığını belirterek, bankaların kredi faizlerinin yüksek olmasından yakındı. KOBİ'lerin çok büyük sıkıntı içinde olduğunu ifade eden Keskin, ''İşçi çıkartmamaya çalışıyoruz ama kriz döneminde, yaklaşık 80 bin çalışanın olduğu İvedik Organize Sanayi ve OSTİM'de, yaklaşık 22 bin kişi işten çıkarıldı'' dedi. Keskin, yasal düzenlemelerle KOBİ'lere destek verilmesi ve nakit akışının sağlanarak piyasanın canlandırılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye'deki işletmelerin yüzde 94'ünü oluşturan KOBİ'lerin toplam kredinin sadece yüzde 4-5'ini kullandığını anlatan Keskin, istihdam üzerindeki vergi yükünün ve SSK primlerinin düşürülmesini istedi.

Cindoruk, bir gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan, demokratik açılım sürecinin hazmettire hazmettire devam ettirilmesi gerektiğini söyledi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine, ''Evvela Türkiye'nin Başbakan'ı hazmetmesi lazım. Başbakan'ı daha Türkiye hazmedemedi'' diye konuştu.

Abdullatif Şener'den özelleştirme itirafı

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, ülkenin ve siyasetin ''rant aracı'' haline dönüştüğünü iddia ederek, ''Türkiye'de özelleştirmeler bir yabancılaştırmaya dönüşmüştür'' dedi.

Partisinin ilk teşkilat binasını Polatlı'da açan Şener, ilçenin Ankara Caddesi'nde yaptığı konuşmada, Hükümet'in tarım politikasının üreticiyi yok ettiğini savunarak, özelleştirmelerin yabancılaştırmaya dönüştüğünü, siyasetin rant için yapıldığını ve ülkenin dışarıdan yönlendirildiğini öne sürdü.

Abdüllatif Şener, dışarıdan esen rüzgarların bu ülkeyi yönetmemesi gerektiğini ifade ederek, ''Sayın Başbakan (ben BOP'un eş başkanıyım) dedi. Kendi ağzıyla tam 31 kez BOP'un eş başkanı olduğunu ilan etti. Bu şartlar altında bu siyaset tarzı dış güçlere Türkiye'yi açık hale getirmek demektir. Bu ülkenin birliğe ve beraberliğe ihtiyacı vardır'' diye konuştu.

Hükümet'in ülkeyi ''siyasi rant aracı'' haline dönüştürdüğü iddiasında bulunan Şener şunları kaydetti:

''İmar rantları, ihale rantları, özelleştirme rantları, bu ülkedeki vatandaşlarımızı perişan etti. Bir ülkede yolsuzluk varsa, o ülkede yoksulluk da vardır. Yıllardır bu ülkede ne var ne yok her şeyi satıyorlar. Halk kazanmıyorsa kim kazanıyor? Şeffaflık yok, her şey kapalı kapılar ardında yapılıyor. Dokunulmazlıklar var kimse hesap soramaz. Meclis'te, Sayın Başbakan, bakanlar, milletvekilleri hakkında yüzlerce dokunulmazlık dosyası var. İhaleye fesat karıştırmaktan, zimmetten dosyalar duruyor. 7 senedir o dosyaların kapağı açılmıyor. Sorumlulardan hesap sorulamıyor, mahkemeye sevk edilemiyor. Çünkü dokunulmazlıkları var. Ve yaptıkları her şey dokunulmazlığın arkasında kayboluyor ve gidiyor. Böyle bir Türkiye var. Bir taraftan ihaleler, bir taraftan imarlar, bir taraftan deniz fenerleri... Böyle bir Türkiye'de tüyü bitmedik yetimin hakkı gasp edilirken, posta oturmak, makamlara sahip çıkmak, koltuğu devam ettirmeye çalışmak, menfaatlerde bulunmak bizim kitabımızda yoktur.''

-ÖZELLEŞTİRME-



Türkiye'de, özelleştirmelerin ''yabancılaştırmaya'' dönüştüğü görüşünü dile getiren Şener, şöyle devam etti:

''Gece gündüz bu ülkenin 70 yıllık birikimleri sürekli satılıyor. Yıllardır hangi tesis kurulmuşsa hepsi sürekli satılıyor. Stratejik kuruluşlar, sabit teflonlar, cep telefonları, bankalar, limanlar, bu ülkenin en hassas varlıkları bu Hükümet tarafından sürekli yabancılaştırıldı. Geçen hafta Hükümet açıkladı; 'unlar yetmedi devam edeceğiz. Şeker fabrikalarını, elektrik dağıtımını, Telekom'u, THY'nin, hepsinin kalan hisselerini, Milli Piyango'yu, oto yolları köprüleri, hepsini yabancılaştıracağız' diye daha geçen hafta ilan etti. Bunların özelleştirme dediği yabancılaştırma... Ülkenin bütün varlıklarını satmak ve bitirmek. Bu dünyanın neresinde var Allah aşkına. ABD'de liman ihalesini Arap Emirlikleri'nden bir firma aldı. Amerikan Senatosu ayağa kalktı, (Amerikan limanlarını yabancılar işletemez) denildi.''

-HÜKÜMET'İN TARIM POLİTİKASI-

Tarım politikasını da eleştiren Şener, Hükümet'in elinde tarımın ''tükenip yok olduğunu'' savundu.

Şener, gübreden yüzde 18 KDV aldığını ifade ederek, ''Başbakan oyları çiftçiden, kıyakları pırlantacıdan alıyor. Hükümet'in tarım politikası üreticiyi perişan edecek'' diye konuştu.

Abdüllatif Şener, kabinede bulunduğu süre boyunca hiçbir özelleştirme kararına imza atmadığını belirterek, ''Galataport olayında da Başbakan'ın, kabine üyelerinin hepsinin baskısına rağmen onay vermedim'' dedi.

Milletvekilliğini, bakanlığı, dokunulmazlığı bıraktığını kaydeden Şener şunları söyledi:

''Artık Meclis'tekiler gibi dokunulmazlığım yok, buradayım. Hesap sormak isteyen varsa gelsin hesap sorsun hodri meydan, ama aslında Polatlı'ya biz Türkiye Partisi olarak dokunulmazlıklarının arkasına sığınanlardan hesap sormaya geldik. Aynı zamanda bağrı yanık, çilekeş Polatlılı kardeşlerimizle dertleşmeye geldik. Dertlerine çare aramaya geldik. Ayağa kalktım Türkiye Partisini kurdum arkadaşlarımla birlikte. Ülkemiz için, Türkiye için, sizler için.''

Teşkilat binası açılış törenine Şener ile, Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu, Ahmet Işık, Ankara İl Başkanı Metin Karabulut, Polatlı İlçe Başkanı Mithat Atak ve çok sayıda partili katıldı.

Polatlı Muhtarlar Derneğini de ziyaret ederek sorunlarını dinleyen Şener, daha sonra Polatlı'dan ayrıldı.

24 Eylül 2009 Perşembe

Bakan Eroğlu: Yıkılan bina dere yatağında

Önceden planlanmış programı sebebiyle sel bölgesine yakın zamanda gidemeyeceğini dile getiren Eroğlu, "Şu an yetkililer orada gerekli müdahaleleri yapıyorlar. Biz de ilerleyen zamanlarda sel bölgesine gideceğiz." dedi.

Bakan Eroğlu, afetlerde erken uyarı sistemi açılışında gazetecilerin sorularını cevapladı.

"Bugün açılışı yapılan erken uyarı sistemi daha önce kurulsaydı İstanbul ve Artvin'de sel felaketi yaşanır mıydı?" sorusuna Eroğlu, "Tabiî ki erken uyarı sistemi çok önemli. Teknoloji zaman içinde gelişen bir şey. 30 yıl önce böyle bir teknoloji yoktu. Bu sistemle felaketi tahmin süresi 15 dakikaya iner." diye cevap verdi.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Erdoğan'dan İstanbul'a 2 milyon TL

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki sel felaketiyle ilgili gelişmeleri Başbakanlık Merkezi Bina'da takip ediyor. Erdoğan'ın yarın İstanbul'a gelmesi bekleniyor.

ERDOĞAN, ARAMA-KURTARMA VE VATANDAŞLARA YARDIM KAPSAMINDA KULLANILMAK ÜZERE, 2 MİLYON LİRANIN İSTANBUL VALİLİĞİNE GÖNDERİLMESİ TALİMATINI VERDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul'da meydana gelen sel felaketi dolayısıyla, arama-kurtarma ve vatandaşlara yardım kapsamında kullanılmak üzere, 2 milyon liranın İstanbul Valiliğine gönderilmesi talimatını verdi.

Etiketler

sayaa

yükleme oyunları seçim sonuçları
 
sayfa_f1d9fabdd31b3d2d.html