Son anketler,adaylar,2011,,anket sonuçları,il il milletvekilleri,aday isimleri,Son anketler,seçim sonuçları

4 Mart 2009 Çarşamba

Kılıçdaroğlunun çöküşü

1950’den bu yana tek başına iktidar yüzü görmeyen CHP geçtiğimiz 8 yılda iki flaş siyasi figür üretti. İkisinin de ismi Kemal’di.
Bunlardan ilki Kemal Derviş, ikincisi Kemal Kılıçdaroğlu oldu. İkisi de siyasi kariyerlerinin en parlak döneminde stratejisi hatası ile kendi rüzgârlarını kendileri kestiler. Kendilerine umut bağlayan çevrelerin heveslerini kursaklarında bıraktılar. Bir yıldız gibi doğdular ama siyasi gelişim evrelerini sağlıklı devam ettiremediler.
Neticede sürdürülebilir kariyer yönetimi bir sanattır. Ritim ister. Parça ne kadar güzel olursa olsun eğer notalarda uyumsuzluk varsa kulağa hoş bir melodi gelmez. Kulakları tırmalar, içte daralma yapar, dinleyenler zamanla kulak vermekten vazgeçerler.
Dün akşam Habertürk TV’de katıldığımız Türkiye’nin Nabzı programının konusu siyasette üslup meselesi idi. CHP lideri Baykal’ın Başbakan Erdoğan’a maganda demesinden yola çıkılarak siyasetteki genel üslup sorunu ele alındı.
Hiç kuşkusuz siyasal iletişim dili siyasetin en önemli unsurlarındandır. Bunu sadece argodan uzak kalmaya dayalı üslup bağlamında söylemiyoruz. Kullanılan kelime ve kavramları seçerken kitleler üzerindeki algısının ne olabileceğinin düşünülüp hesap edilmesi bağlamında ifade ediyoruz.
Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik krizi olan 2001 krizinde adeta bir kurtarıcı gibi ülkemizde davet edilen Kemal Derviş kitleleri etkileyen siyasi büyüsünü kendi elleri ile berhava etti.
Kemal Derviş ağır ekonomik krizin ardından Türkiye'ye davet edildiğinde, kendisini Atatürk Havalimanında çok sayıda gazeteci ve onlarca kamera karşıladı. Kendisine pop star muamelesi yapıldı. Kemal Derviş'in bu yoğun ilgiye rağmen tevazuu elden bırakmaması, aklıselimini ve iç dengesini muhafaza etmesi bende saygı uyandırmıştı. Bu kadar ilgi hangi faniye gösterilse ayarı bozulabilirdi. Kendisini bu nedenle yüz yüze tebrik de ettim.
Kendi siyasi kariyerini baltaladı�
Sayın Derviş o dönemde bir yandan kamuoyunun artarak devam eden ilgisine mazhar oldu. Bir vizyonu olduğundan kuşku yoktu. Sırf bu yüzden Özal'a benzetildiği dönemlerde bile, hiç kimse ortaya çıkıp Özal sağcıydı, Derviş ise solcu demedi.
Demedi çünkü bu ayrıntı seçmen açısından büyük önem taşımıyordu. O kadar ki, terazinin bir kefesine merkez sağ liderlerden Yılmaz ve Çiller'i, öbür kefesine Derviş'i koysalar, sağ seçmen açısından da tercih edilebilir bir isimdi Kemal Derviş. Nitekim geniş toplum kesimlerine hitap eden bir görüntü ile ortaya çıkan YTP hareketinin ilk günlerinde Derviş rüzgârının etkisi görüldü.
Kemal Derviş'in yanlışları bundan sonra başladı. Halkın kendisine açtığı büyük krediyi kendisi sınırlandırmaya kalktı. Kavramların birbirine karıştığı, seçmen nezdinde partilerin birbirinden farkı kalmadığı ülkemizde, Derviş'in sağcı mı, solcu mu olduğunun seçmen açısından hiç de önem taşımadığı bir dönemde, ısrarla solcu olduğunu ve sol eksende siyaset yapacağını söyleme gereği duydu.
Halk Derviş'e güvenmişti ve açtığı bu krediyi gösterdiği ilgiyle belli ediyordu. Fakat Derviş, bu ilgi yumağını iyi değerlendirerek tüm seçmen kesimlerinin siyasal aktörü olmak varken, solculuk kavramı üzerinde ısrarla vurgu yaparak siyasal manevra alanını geleneksel yüzde 30'luk sol seçmen havuzuyla sınırladı. Solcu olduğu için değil, projelerini hayata geçirebileceği en ideal parti olarak CHP'yi gördüğü için bu partiye geçtiğini söyleseydi, Derviş isminin CHP'ye kazandıracağı itibar ve geniş halk kesimlerinin desteği çok farklı olurdu.
Derviş rüzgârı, geniş halk kesimlerine hitap edeceği iddiasıyla ortaya çıkan Yeni Türkiye Partisi'nin (YTP) ilk günlerinde heyecan oluşturdu. Fakat Derviş’in seçmen algısına olan yabancılığı ve solcu olduğunu ısrarla gündeme getirmekteki yanlışlığı YTP’nin doğmadan ölmesine neden oldu. Kendisi de son anda CHP’ye geçerek en azından bir milletvekilliği kotarabildi. Daha o tarihlerde ben bu konuyu, “Derviş’in rüzgârını Derviş kesti” başlığıyla kaleme almıştım.
Diğer Kemal’e gelince�
Son 6 ayın en yeni popüler siyasi figürü hiç kuşkusuz Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
Geniş halk kesimlerinde ilgi gören bir siyasi duruşla yıldızı birden parlayan ve partisi tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu kampanyasına yanlış başladı. Adaylığı açıklanır açıklanmaz Kılıçdaroğlu öyle bir İstanbul tasviri yaptı ki, sanırsınız ki 1970’li yılların İstanbul’un da yaşıyoruz.
Bu söyleminden birkaç gün içinde geri dönme başarısı gösterse de, bu defa da kameralar önüne her defasında elinde dosyalarla çıkması kendisinin en büyük siyasi yanlışı oldu. (Aynı yanlışı Saadet’in adayı Sayın Mehmet Bekaroğlu da yaptı. Daha sonra ayrıntılı yazacağım.)
Kılıçdaroğlu’nun elinde tutup kameralar önünde havada salladığı dosyalar, bir belediye başkanı olarak bu kent için neler yaptığı düşündüğünü gölgede bıraktı. Neticede İstanbul halkı kente başmüfettiş seçmeyecek, belediye başkanı seçecek. Sandığa gittiğinde hiç kuşkusuz oy vereceği adayın bu kent için neler yapacağını göz önünde tutacaktır.
Bilemiyoruz, belki de Sayın Kılıçdaroğlu’nun daha yaşanabilir bir İstanbul için elbette hayata geçirmeyi düşündüğü projeleri olacaktı. Fakat başının üstünde tuttuğu o dosyalarlar kendisini gölgeledi ve İstanbul belediye başkan adaylığından daha öte bir dedektif misyonu üstlendi.
Eğer bir şeyi açık yazmak gerekirse şunu da ilave etmek lazım. Kirlenme en yukarıdan en aşağıya kadar toplumda herkese bulaştığı için, her şeyi didik didik ediyormuş havası veren bir siyasi figür neticede halk açısından da rahatsız edici bulunur. Kılıçdaroğlu eve misafir gelse ve ev sahibi çay getirmek için mutfağa giderken kendisini odada yalnız bıraksa, acaba ortalığı karıştırır mı endişesi doğuran bir izlenim de bıraktı Sayın Kılıçdaroğlu.
Kılıçdaroğlu keşke dosyaları ile değil de projeleri ile gündeme gelebilseydi, onunla rekabet etmek isteyen iktidar partisi altta kalmamak için bu kent için çok daha parlak projelerlerle İstanbullunun karşısına çıkardı. Neticede görüyorsunuz, Sayın Topbaş da Kılıçdaroğlu’na cevap verme kolaycılığıyla hareket ediyor Bir sonraki dönemde bu kent için neler yapmayı düşündüğü konusunda heyecan verici projeler henüz zikretmiş değil.
Yazık oldu Kemallere�
Birazcık Türk seçmen algısından haberdar olmuş olsalardı, ülkeye de renk katarlardı. Çabuk soldular.

Hiç yorum yok:

Etiketler

sayaa

yükleme oyunları seçim sonuçları
 
sayfa_f1d9fabdd31b3d2d.html