SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ KOCAELİ'DE KOCAELİ /canlı izle

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, SP'nin 1994 seçimlerinde olduğu gibi yeniden şahlanacağını söyledi.
Kurtulmuş, partisi tarafından Kocaeli'de düzenlenen mitinge katıldı. Perşembe pazarında yapılan mitingde, boynunda Kocaelispor kaşkolü ile halka hitap eden Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, "Kocaeli'nin dört bir tarafından gelerek bu kocaman meydanı dolduran siz kardeşlerime yürek dolusu sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Seçim kampanyasının ilk büyük mitingini Kocaeli'nde yapıyoruz. Gördüğümüz manzara şudur: 29 Mart'ta Kocaeli'yi inşallah alacağız. Öyle görünüyor ki gerçekten Kocaeli kararını vermiş, Mehmet
Batuk'u belediye başkanı seçiyor ve ilçelerinde değerli kardeşlerimizi belediye başkanlığı koltuğuna oturtuyor. Önümüzdeki dönem, milli görüşün ikinci büyük şahlanışı olacaktır. Milli görüşün kalesi olan Kocaeli'mizin yeniden şahlanışı mübarek olsun" dedi.
29 Mart seçimlerinin Türkiye için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Görüyoruz ki, Türkiye'mizin dört bir tarafındaki vatandaşlarımız yoksulluğun pençesindedir. Özellikle son sekiz yıldır uygulanan yanlış politikalar milletimizin büyük bir kesimini açlıkla karşı karşıya bırakmıştır. 2001 yılındaki krizlerden sonra Derviş yasaları dediğimiz bir program uygulandı. Ve ne yazık ki aynı program AK Parti tarafından da aynen uygulandı ve taklit edildi. Her kesimin tezgahı dağıldı. Önce
dediler ki, tarımı desteklemeyeceksiniz, Türkiye'de ne tarımsal ürünlerimiz, ne de tarımsal alanlarımız para ediyor. Çiftçi aç. Hem de nasıl aç. Amerika'daki John mısırını satacak, bizim Ahmet'lerimiz, Mehmet'lerimiz aç kalacak. Gelelim sanayiye. İşte Türkiye'nin sanayi bölgesi Kocaeli. Öyle bir noktaya geldik ki, buradaki fabrikaların çoğu işçilerini kapının önüne koyacak. Sadece Temmuz ayından bu yana bir milyon 154 bin kişi işsiz kaldı. Esnaf ve sanatkarın tezgahı dağılıyor. Esnaf siftah etmeden
dükkanlarını kapatıyor" diye konuştu.
Hükümetin özelleştirme politikasını tenkit eden Kurtulmuş şunları söyledi:
"Özelleştirme adına ülkemizin 80 yıllık birikimi satıldı. Telekom nerede? Tüpraş nerede? Sümerbak nerede? SEKA nerede? Kocaeli'nin göz bebeği olan, insanların ekmek kapısı olan SEKA nerede? Türkiye üretim gücünü kaybetti. Şimdi bu satış furyasına yerel seçimlerden sonra mahalli idarelerin elindeki şirketler de katılacaktır. Başbakan diyor ki, IMF ümüğümüzü sıkarsa anlaşmayacağız. Saadet Partisi'nin muhalefetinden korktukları için, IMF ile anlaşmayacağız diyorlar. Evet, IMF ile anlaşmayın; ancak 29 Mart
sonrasına bunu tehir ederseniz, biliniz ki millet adına iki elimiz de yakanızda olacaktır. İZGAZ'la bunun ilk sinyalini veriyorlar. İZGAZ'ın satılması gibi diğer büyük şehirlerdeki şirketlerin de satılış sürecine girdiğini gösteriyorlar. Türkiye'de halkın yüzde 20'si işsizdir. Türkiye dışarıya borçlanıyor, bol miktarda ucuz mal gelerek cari açıkla Türkiye'nin kalkınması sağlanıyor. Türkiye'de ekonomi gelişti, ama halk yoksullaştı, 25 tane dolar milyarderimiz oldu. Allah artırsın, ama halkımızla beraber
refah bütün topluma yayılsın. Şimdi birinci sonuç, milletin yoksullaşması, ikincisi milletin borçlanması. Devlet, özel sektör, belediyeler ve vatandaş borçlu. Bütün Kocaeli borçlu hale gelmiş, haberimiz yok. 150 tane büyük fabrika üretimi durdurma kararı almış, fabrikalar duruyor, bakıyorsun diğer taraftan özel sektör borçlu, belediyeler borçlu, halk borçlu. Göz göre göre IMF'ye bağlı politikayla Türkiye'yi bu hale getirdiler. Sadakayı devlet vermez, zengin Ahmet bey fakir Mehmet Bey'e verir, sağ elinin
verdiğini sol eli görmez. Devlet sosyal politika tedbirleriyle vatandaşın çaresizliğini gidermeye çalışır. Öyle insanları televizyon kameraları önünde rencide ederek, bir kilo un, iki kilo patates verilmez. Sosyal devlet demek, vatandaşına patates veren devlet değildir. Sosyal devlet, asgari ücretlisinden vergi almayan devlet demektir. Sosyal devlet demek, çiftçisini mağdur etmeyen, destekleyen devlet demektir. Bir ülkenin ekonomik yapısının ele alındığı esas mesele, hangi modelle o ülkenin ekonomik
yapısının nasıl kalkınacağını öngörmektir. Türkiye, Dubai, Singapur modeliyle kalkınmaz, kalkınacaksa, ancak ve ancak 'yeniden büyük Türkiye' modeliyle kalkınır."

"SP OLARAK ŞAHLANIŞ YAŞIYORUZ"
SP'nin oylarının arttığını ileri süren Kurtulmuş, "Elimizle tutar gibi görüyoruz ki, bu seçimler, Refah Partisi'nin 1994'teki başarısı gibi olacaktır. 12 Eylül yönetiminde sonra, o zamanki Milli Selamet Partisi de kapatıldı. Daha sonra biliyorsunuz Refah Partisi 1989 seçimlerinde önce 5 ilde belediye başkanlığını aldı. 1994'de, nüfusun yüzde 65'inde Refah Partisi belediyeleri kazandı. 1995 seçimlerinde Refah Partisi Türkiye'nin birinci partisi oldu. Saadet Partisi olarak bu seçimlerde de 1994'ü andıran
büyük bir şahlanışı yaşıyoruz. Saadet Partisi'nin bu yükselişi iktidar partisini şüphesiz rahatsız ediyor. Bakanların neler söylediğini biliyoruz. Bu arkadaşlara biraz öncesini hatırlatmak istiyorum. Kendileri de Refah Partisi döneminde bizzat İstanbul Belediye Başkanlığı yaptı. Şunu hatırlatmak istiyorum, iş hamarat belediye başkanı olmakta değil, iş milleti bilmekte, tanımakta ve milli görüşe sahip olmaktadır. Sadece Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin reklam giderleri 27 trilyon lira, İstanbul
Belediyesi'nin reklamlara verdiği para 500 milyon dolar. Borçlu aldığı belediyeleri borçsuz teslim eden arkadaşlarımız boğazına kadar borca batmışlar. Türkiye'nin her yerinde bizim arkadaşlar aranıyor. Herkes yeniden milli görüşün belediyelerine hasret kaldığını söylüyor mu? İşler aynı işler, belediye aynı belediye, ne oldu da dün başarılı olan insanlar bugün başarısız oldular? Mustafa Sandal'ın çok güzel bir şarksı var, onun arabası var, ama ruhu yok diyor. İşlerin içine başka işler girmeye başladı.
Millete hizmet yerine başkalarına hizmet öncelik olmaya başladı. İzmit'i 20 yıldır CHP, 5 yıldır AKP yönetiyor, ama İzmit'in sorunları hala çözülebilmiş değil. Şimdi zaman, Kocaeli halkının kendisiniar büyük şehirlerdeki ş kurtarma zamanıdır" dedi.
Halkın "Sakın oyları bölmeyin" laflarına kulak asmamasını isteyen Kurtulmuş, "Size aman ha oylarınız bölünmesin diye gelenler olabilir. O zaman siz de oyları bölmeyin, sağduyulu olun. Oyları bölmeyin, oyları Mehmet Batuk'a verin. Bizim belediyecilik anlayışımız üç kelime ile özetlenir: 'Etik, estetik, mühendislik'. Şimdi ikici yarıya çıkıyoruz, yerel yönetimlerde ikinci devrime hazırlanıyoruz. Belediye inşaat şirketi kuruyor, niçin inşaatçılık yapar? Belediye yurtdışında da ev yapıyor, hiç kar koymadan
yoksuluna evi çok ucuza satıyor. Kocaeli'deki belediye şirketlerinin kar etmesi düşünülmez. Saadet Partili belediyeler belediye hizmetlerinden kar almadan, vatandaşlarımıza belediye hizmetlerini sunacaktır. Son zamanlarda özellikle iktidar ve ana muhalefet arasında şu süreçte büyük bir ağız dalaşının olduğunu görüyorsunuz. Kavganın konusu nasıl hizmet getirebiliriz değildir, kavganın konusu ranttır. Ben buradan bütün siyasi partilere sesleniyorum, gelin adaylarınız projelerini ve yönetim biçimlerini
milletin önünde tartışsınlar. Milletten değişim vaadiyle oy aldılar, millete çayınızın, simidinizin yanına bir de peynir koyacağız dediler. Şu meydanda bulunan bir tek kişi, ben sekiz sene öncesine göre daha mutluyum, daha zenginim, daha rahatım diyebilir mi? Varsa böyle biri, mikrofonu ona bırakıp gideceğim buradan. Varsa, onlar da bu milletin sırtından zenginleştirilenlerdir, onlar da zaten bu meydanda değildir" diyerek, halkın yoksullaştığını belirtti.

"KUR'AN KURSU PROJESİNİ RAFA KALDIRDILAR"
CHP'nin Kur'an kursu açılımını da değerlendiren Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: "CHP'nin adayı her mahalleye bir Kur'an kursu açacağız diyor, AKP de bunlar dini istismar ediyor diyor. CHP Kur'an kursu açacağım diyorsa aferin, açsınlar. Şimdi Kocaeli'nde bir tek kişi Kur'an kursu tartışmasını duyuyor mu? Rafa kaldırdılar. 15 yaşın altındaki çocukların yasal olarak Kur'an öğrenmesi yasak. Diyanet İşleri Başkanlığı, CHP ve yandaşlarının korkusuyla hazırladığı akşam Kur'an kursları kanun tasarısını geri
çekti. Bizim amacımız üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil. Hangi parti olursa olsun hizmet yapan her partiyi tebrik ederiz. Saadet Partisi'nin ayak sesleri arttıkça şu lafı çok kullanır oldular, sakın ha oyları bölmeyin. Değişim vaadiyle iktidara geldiniz, ama yürüttüğünüz siyaset itibariyle değişmek şöyle dursun, 1970'lerin soğuk savaş zamanındaki siyaset dilini kullanır oldunuz. Maalesef siz değişimi de ağaya düşürdünüz, emeği ayağa düşürdünüz, adaleti ayağa düşürdünüz, baş örtüsünü ayağa düşürdünüz. Evet
siz değişimi de değiştirdiniz. Bu milletin beklediği büyük değişim için tek bir seçeneği kalmıştır. Bu değişimi farklı olan parti Saadet Partisi yapabilir. Yeni ve farklı bir siyasete ihtiyaç var. Biz milletin emanetini her zaman kutsal bildik. Millete ne söz verdiysek caymadık, vazgeçmedik, satmadık. Milletin yolunu şaşırıp milletten uzaklaşmadık. Milletimizle beraber çizdiğimiz yolda daima yürüdük. Biz her zaman refahın, faziletin ve saadetin adresi olduk. Şimdi bir kez daha haykırıyoruz ki, yanlış
yapanla doğru yapan arasında fark var, milli görüş kadar fark var".
Saadet Partisi Genel Başkanı Proar büyük şehirlerdeki şf. Dr. Numan Kurtulmuş mitingin ardından Kocaeli'den ayrıldı.